top of page

Otizm ve LKS İçin ACTH Tedavisi: Son Çalışmamızdan Elde Edilen Temel Bulgular

  • alparslanonder
  • 4 Mar
  • 3 dakikada okunur

Son çalışmamız, Epilepsy and Behavior Journal tarafından Elsevier'de yayımlandı ve ACTH tedavisinin Otizm Spektrum Bozukluğu (ASD) ve Landau-Kleffner Sendromu (LKS) olan çocuklardaki EEG kayıtlarına etkisini inceledik.



Bu araştırmaya olan ilgim, eski danışman hocam Prof. İhsan Kara ile tanışmamla başladı. Kendisi bana uzun yıllardır nörogelişimsel bozuklukları olan çocukları tedavi eden Prof. Atilla Altunel’in klinik uygulamalarını tanıttı. Prof. Kara, Türkiye’de ve dünyada ASD vakalarının artması nedeniyle bu tedavilere özellikle ilgi duyuyordu.

 

Bir otizmli çocuğun ağabeyi olarak, bu durumun hem çocuklar hem de aileleri için ne kadar zor olduğunu çok iyi anlıyorum. Bu çocukları topluma kazandırabilecek etkili tedaviler bulmak ve onların normal bir yaşam sürmelerine yardımcı olmak büyük önem taşıyor.

 

Prof. Altunel, nörogelişimsel bozukluklar alanında kapsamlı çalışmalar yürütmüş ve özellikle ASD ve LKS'deki EEG anormalliklerine odaklanmıştır. Kliniği 2020'den bu yana açık olmasa da, yıllara dayanan deneyimi ve geçmişteki vakaları çalışmamız için değerli veriler sağladı. Kendisinin Landau-Kleffner Sendromu'nda Uyku Sırasında Elektriksel Durum Epileptikusu (ESES) ve Otizm Spektrum Bozukluğu'nda (ASD) farklı EEG anormallikleri hakkında sıkça bahsettiğini biliyoruz. Daha sonra bu anormalliklerin interiktal epileptiform deşarjlar (IED’ler) olarak sınıflandırılabileceğini fark ettik. Uzun yıllar boyunca LKS ve ASD’li çocuklara ACTH tedavisi uygulamış ve EEG sonuçlarını takip etmiştir.

 

Klinik gözlemleri önemli iyileşmeler gösterse de, standartlaştırılmış değerlendirme bataryalarının eksikliği, tedavinin sosyal ve nöropsikiyatrik etkilerini bilimsel olarak doğrulamayı zorlaştırdı. Bu alanlarda yapılandırılmış değerlendirmelerin eksikliği nedeniyle, EEG iyileşmelerinin ötesinde tedavinin tam kapsamlı faydaları henüz kesin olarak belirlenememektedir.

 

Binlerce vaka arasından, yaş ve ek hastalık kriterleri nedeniyle büyük bir kısmını eledik ve 236 çocuğu analiz ettik. Bu 236 ASD veya LKS'li çocuk, daha önce Prof. Altunel tarafından tedavi edilmişti ve her EEG kaydındaki anormalliklere göre değişen aşamalarda ACTH tedavisi uygulanmıştı. Elde ettiğimiz sonuçlar, nöbet kontrolü ve EEG anormalliklerinde önemli iyileşmeler gösterdi:


  • LKS ve epileptik nöbetleri olan çocuklarda, ortalama ESES indeksi %49.9 (±17.7) oranında azaldı ve %50'sinde tam nöbet kontrolü sağlandı.

  • ASD ve epileptik nöbetleri olan çocuklarda, ortalama IED indeksi %47.2 (±16.7) oranında azaldı ve %41’inde tam nöbet kontrolü sağlandı.

  • Yan etkiler minimal, geçici ve geri dönüşümlü olup, ciddi advers olay bildirilmemiştir.

Changes in EEG indexes (ESES for LKS and IED for ASD) before and after ACTH treatment in children with and without epileptic seizures. (A) ESES index in children with LKS and epileptic seizures, (B) ESES index in children with LKS without epileptic seizures, (C) IED index in children with ASD and epileptic seizures, and (D) IED index in children with ASD without epileptic seizures. The box plots reveal the distribution of indexes before and after treatment.
EEG indekslerindeki değişimler (LKS için ESES ve ASD için IED), epileptik nöbeti olan ve olmayan çocuklarda ACTH tedavisi öncesi ve sonrası. (A) Epileptik nöbeti olan LKS’li çocuklarda ESES indeksi,(B) Epileptik nöbeti olmayan LKS’li çocuklarda ESES indeksi, (C) Epileptik nöbeti olan ASD’li çocuklarda IED indeksi, (D) Epileptik nöbeti olmayan ASD’li çocuklarda IED indeksi. Kutu grafikleri, tedavi öncesi ve sonrası indekslerin dağılımını göstermektedir.

Gelecek çalışmalarda, otizm ve LKS için ACTH tedavisinin psikiyatrik ve sosyal yönler üzerindeki etkisinin araştırılması büyük önem taşımaktadır. Her ne kadar makalemizde açıkça belirtilmemiş olsa da, Prof. Altunel, bu tedavinin sosyal faydalarına da güçlü bir şekilde inanıyordu. Hipotezimiz, ESES ve IED’lerin nörogelişimi olumsuz etkilediği, çocukların büyüme ve öğrenmesini sekteye uğrattığı yönündedir. Uygun bir tedavi ile ele alındığında, bu çocukların eğitimde daha başarılı olma, sosyal hayata uyum sağlama ve daha sağlıklı bir yaşam sürme olasılığı artabilir.

 

Gelecekteki araştırmaların, tedavi yaklaşımlarını geliştirmek için elektrofizyolojik ve nöropsikiyatrik ölçütleri bir arada değerlendirmesi gerekmektedir. Ayrıca, doğru teşhis büyük önem taşımaktadır, çünkü otizm geniş bir spektrumdur. Genetik temelli ASD vakaları ile hafif otizmli çocuklar aynı tedaviye aynı şekilde yanıt vermeyebilir. Bu nedenle, tedavi stratejilerinin daha hassas bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

 

Önümüzdeki aylarda, organik gıdaların otizmli çocuklar üzerindeki etkilerine dair bulgularımızı paylaşmayı planlıyoruz. Araştırmalarımız, nörogelişimsel bozuklukları organik moleküllerle tedavi etme üzerine yoğunlaşarak devam etmektedir. Ayrıca, nörogelişimsel bozuklukları olan çocukların uyku EEG analizlerinin daha verimli hale getirilmesi konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Analiz süresini kısaltarak ve yanlış teşhisleri en aza indirerek, daha hızlı teşhis konulmasını ve daha etkili tedavi uygulanmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, EEG anormalliklerini tespit etmek için yapay zeka yöntemleri geliştirme çalışmalarımız sürmektedir.

 

Bu alanda keşfedilecek çok şey olsa da, araştırmalarımızın ASD ve LKS’li çocuklar için daha iyi sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.

Comments


bottom of page